Mölln katliamının kurbanlarını rahmetle anıyoruz

Mölln katliamının kurbanlarını rahmetle anıyoruz
Mölln katliamının kurbanlarını rahmetle anıyoruz

23 Kasım 1992 tarihinde Almanya’nın Schleswig-Holstein Eyaleti’ne bağlı Mölln kentinde Türk kökenli ailelerin yaşadığı iki bina ırkçılar tarafından kundaklanmış, bunun sonucunda Samsun-Çarşamba’lı Bahide Arslan (51), Yeliz Arslan (10) ve Ayşe Yılmaz (14) yaşamlarını yitirmiş, birçoğu ağır olmak üzere dokuz kişi de yaralanmıştı. Irkçı katliamın failleri Lars Christiansen ve Michael Peters 2000 ve 2007 senelerinde cezaevinden serbest bırakılmışlardı. 

“30 yıl önce Almanya’nın Schleswig-Holstein Eyaleti’ne bağlı Mölln kentinde ırkçı vahşet sonucunda kaybettiğimiz üç canımızın acısı tazeliğini hala korumaktadır. Bu alçak saldırı Almanya’nın utanç günlerinden biri olarak tarihe geçmiştir. Vefat eden canlarımıza yüce Allah’tan rahmet diliyorum. 

Günümüzde Mölln ve Solingen katliamlarının yanı sıra, Rostock ve Dresden’den, NSU ırkçı teröründen, Hanau ve Halle saldırılarından yeterince ders çıkarılıp çıkarılmadığı hala tartışma konusudur. 2020 yılında Almanya’nın Hanau kentinde ırkçı bir teröristin aralarında 4 Türk’ün de bulunduğu 9 göçmen kökenliyi katletmesi ile 1984 yılından o tarihe kadar geçen 36 yılda Almanya’da gerçekleştirilen ve vatandaşlarımızı hedef alan ırkçı terör eylemlerinde 31 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Bunun yanında Amadeu Antonio Vakfı’nın verilerine göre iki Almanya’nın birleşme yılı olan 1990’dan itibaren Almanya’da toplam 219 insan ırkçı motifli cinayet sonucu hayatını kaybetmiştir. Bir yandan insanlar hayatını yitirmekte, diğer yandan ibadethanelerimiz ve sivil toplum derneklerimize saldırılar düzenlenmektedir. Alman güvenlik makamlarının yaptığı açıklamalara göre, Müslümanlara ve Müslüman kurumlarına yapılan ve resmi kayıt altına alınan suç ve saldırı sayısı 2020 yılında - 103’ü camilerimize ve cem evlerimize gerçekleşmiş olup - toplam 1.026’ya ulaşmıştır. 2021 yılında ise 700’e yakın İslam düşmanı suç kaydedilmiştir. 

Irkçı, İslam ve Türk düşmanı eylem ve suçların giderek arttığını görmek bu insanlık dışı düşmanlığın sadece aşırı sağı ilgilendiren bir hastalıktan da öte toplumun merkezine sirayet etmiş bir sorun haline gelmiş olduğuna işaret etmektedir. 

Toplumun merkezine yayılan bu vaka Almanya’daki Türk toplumunun yanı sıra diğer göçmen kökenli topluluklarda da güvensizliğin artmasına sebebiyet vermektedir. Toplumda şiddet eğiliminin artış göstermesi, gerek ibadethanelerin ve derneklerin gerekse mülteci yurtlarının kundaklanmasındaki artış ile birlikte ırkçı söylem ve düşüncelerin birçok kesim ve partide güçlenerek normalleşmesi yaşadığımız toplumdaki barış ve huzur ortamının geleceği adına da ayrıca endişe vericidir. Ortak barışımızın teminatı için Türk düşmanlığı ile mücadele Antisemitizm ve İslam düşmanlığı ile mücadele kadar önem arz etmektedir. 

Bu vesileyle, Mölln katliamında hayatını kaybeden kardeşlerimize yüce Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabır ve başsağlığı diliyoruz. Ruhları şad olsun.”

Rodop Sabık Milletvekili Hacıosman’ın oğlu Enes dünya evine girdi
Önceki Rodop Sabık Milletvekili Hacıosman’ın oğlu Enes dünya evine girdi
Cumhurbaşkanı  Steinmeier’in uçağında yanlız döner yoktu
Sonraki Cumhurbaşkanı Steinmeier’in uçağında yanlız döner yoktu