Kimsenin milletimize karamsarlık aşılamasına izin vermeyeceğiz

Kimsenin milletimize karamsarlık aşılamasına izin vermeyeceğiz
Kimsenin milletimize karamsarlık aşılamasına izin vermeyeceğiz
Kimsenin milletimize karamsarlık aşılamasına izin vermeyeceğiz
Kimsenin milletimize karamsarlık aşılamasına izin vermeyeceğiz

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hiç kimsenin milletimize karamsarlık aşılamasına, milletimizin ekmeğiyle oynamasına izin vermeyeceğiz." Dedi

 

 

Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bursa'da partisince Gökdere Meydanı'nda düzenlenen mitinge katılarak, vatandaşlara hitap etti. 

Rsiö

Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisince Gökdere Meydanı'nda düzenlenen mitinge katılarak, vatandaşlara hitap etti. 

Konuşmasına, "Osmanlı'yı beylikten devlete taşıyan Bursa" sözleriyle başlayan Erdoğan, "Su sesiyle ezan sesinin, kuşların kanat sesiyle Uludağ'dan esen yelin sesinin birbirine karıştığı güzel Bursa, seni gönülden selamlıyorum Bursa." ifadesini kullandı. 

Bursalılarla kucaklaşmanın mutluluğunu yaşadığını belirten Erdoğan, "Bu şehrin harcı ilimle, irfanla, göz nuruyla, alınteriyle, yürek coşkusuyla yoğrulmuştur. Bursa'nın çınarları sadece dibinde oturanlara değil ülkemize ve bölgemize de huzur verir. Niye? Çünkü Osmanlı bir çınardır, Bursa Osmanlı'dır, Osmanlı Bursa'dır. Coğrafyamızın dört bir yanından gelip, Bursa'da kök salan kardeşlerimizin her biri için bu topraklar ebedi yurttur. İşte bunun için Bursa şehirlerden bir şehir değil, adına nice şiirler yazılan, nice yazılar kaleme alınan, nice eserler verilen bir yerdir." diye konuştu. 

Mitingde muhteşem bir katılım ve coşku olduğunu söyleyen ve vatandaşlara, "Bursa, 31 Mart'ta tevazu, samimiyet ve gayretle 'memleket işi gönül işi' diyor muyuz? Bursa, 31 Mart'ta gönül belediyeciliğine 'evet' diyor muyuz? Bursa, 31 Mart'ta büyükşehirde ve ilçelerimizde Cumhur İttifakı'nı destekliyor muyuz?" diye soran Erdoğan, olumlu yanıt almasının ardından, "Maşallah, işte benim gönlümdeki Bursa budur. Ben bu Bursa'ya aşığım, tanıdım tanıyalı sevdim, aşık oldum." diye konuştu.

"Bunların bedelini ödeyecekler"

Bursa'ya 16 yılda 50 milyar lira yatırım yaptıklarını anlatan Erdoğan, şunları söyledi:

"CHP bu rakamlardan anlamaz, bilmez bu rakamları. Onlar sadece bol bol yalan söyler ama iyi ki yalan söylüyorlar biz de yargıya gönderiyoruz. Yargıdan bir tane 1,5 milyon geldi, bir tane 1 milyon geldi. Şimdi parayı teslim aldıktan sonra gerçi Mehmet Özhaseki kardeşim parayı aldı ve dün Kızılay Meydanı'nda döner dağıttı. Ben de büyük ihtimalle bunu Mehmetçik Vakfı'na vermek suretiyle... Bay Kemal bizim teröristleri öldürmemizden rahatsız oluyor. Beraberinde yürüdüğü o terör örgütünün desteklediği HDP ile rahatsız oluyorlar. Merminin fiyatıyla domates, patates, patlıcan, sivri biber bunların fiyatını karıştırıyorlar. 

Biz bunları niye anlatıyoruz Hanımefendi? Anlatmamızın sebebi, anlıyorsunuz değil mi Hanımefendi derken, diyoruz ki bak bunlar oluyor ama öbür tarafta biz Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te bu teröristlerin peşinde kullandığımız mermiler, top, tank buralarda kullandığımız bombalar, F16'larda kullandığımız bombalar... Bunlar niçin kullanılıyor? Ülkemizin mutluluğu için, huzuru için. Beyefendiler rahatsız oluyor, teröristler tabii bundan rahatsız olacak. Bunlar ahlaksız, işte bir tane terör örgütünün mensuplarından milletvekili bayan, benim bayan polisimin elini ısırıyor. Bunlara bunun hesabını sormayacak mıyız? Soracağız, soracağız. Öyle yok, öyle 25 kuruşa simit yok, bunların bedelini ödeyecekler."

 

 

Bursalı vatandaşlara "Uludağ" müjdesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz ne diyoruz, 'Yatay mimari.' Orada bir tane dikey mimari var. Şimdi bu dikey mimariyi indiriyor muyuz? Bugün başladı. Niye? Söz verdik. Daha önce söz verdik ama yerine gelmedi ama şimdi o da yerine geldi. Niye? Bursa'ya bu tür kaçak köçek dikey mimari yakışmaz. Bursa'nın mimarisinde yatay mimari var. Dolayısıyla buna dikkat edeceğiz. Bazı yerlerde bu tür şeyler olmaz değil olabilir ama onun mimari inceliklerini dikkatle yerine getirmemiz lazım." diye konuştu.

Bursalılara bir müjde daha veren Erdoğan, şunları belirtti:

"Uludağ, daha ziyade kış turizmine hizmet veren ve yetki karmaşası sebebiyle hizmetlerin etkin götürülemediği bir bölgemiz. Uludağ'ı hem Bursamız hem ülkemiz için daha verimli değerlendirmek amacıyla Uludağ Alan Yönetim Başkanlığı kuruyoruz. Böylece Uludağ'ın 12 ay boyunca turizme kazandırılmasını ve işlerin en iyi şekilde yürütülebilmesini sağlıyoruz. 

Bir başka müjdemiz eski Tabakhaneler bölgesiyle ilgilidir. Kentsel dönüşüm alanı ilan edilen bu bölgedeki mülkiyet sorunlarını nihayet çözdük. Şimdi burayı termal turizm bölgesi haline getiriyoruz. Bu bölgede yapılacak termal tesislerin Bursa'ya yılda 1 milyar liralık katkıda bulunmasını bekliyoruz. Tüm bu müjdelerin Bursa'mıza hayırlı olmasını diliyorum."

"TEKNOSAB'ı kuruyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursalı çiftçilere son 16 yılda bir buçuk milyar tarımsal destek verdiklerini, Bursalı iş insanlarına ve girişimcilere de 42,5 katrilyon tutarında yatırım teşviki verdiklerini kaydetti.

Bursa'da bir teknokent, 113 araştırma-geliştirme merkezi, 25 tasarım merkezi kurduklarını anlatan Erdoğan, buralarda 118 bin kişilik ilave istihdam oluşturduklarını ifade etti. 

Erdoğan, küresel ekonomilerde yeni bir sanayi devriminin temellerinin atıldığı bir dönemde, milli teknoloji hamlesine uygun şekilde Bursa'da Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi TEKNOSAB'ı kuracaklarını açıkladı. 

Bursa'nın bilgi ve inovasyona dayalı üretimde rekabet gücünü artıracak TEKNOSAB ile bilim, teknoloji ve sanayinin el ele vererek çalışacağı bir altyapı oluşturacaklarına işaret eden Erdoğan, toplam 8 milyon 370 bin metrekare alanda kurulacak TEKNOSAB için bugüne kadar kamulaştırma ve altyapıya 2 milyar lira tutarında harcama yapıldığını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 68 parselin bu yılın ikinci yarısında yatırımcılara teslim edileceği bu organize sanayi bölgesinden 150 bin kişilik istihdam gerçekleştirilmesini ve 40 milyar dolar ihracat yapılmasını hedeflediklerini bildirdi.

 

 

"Suriye meselesindeki en küçük bir yalpalamanın..."

Bir yandan 31 Mart seçimleri için hazırlanırken, diğer yandan ülkenin ve milletin beka meselesi olarak gördükleri konuları da yakından takip ettiklerini vurgulayan Erdoğan, dün Rusya'nın Soçi kentinde "Suriye" konulu Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi'nin dördüncüsüne katıldığını anımsattı.

Erdoğan, Soçi'den tüm dünyaya mesajlar verdiklerini ifade ederek şöyle devam etti:

"Ülke olarak öyle bir dönemden geçiyoruz ki yaptığımız her tercih geleceğimizi yakından ilgilendiriyor. Suriye meselesindeki en küçük bir yalpalamanın ileride bize nasıl büyük maliyetler getireceğini çok iyi biliyoruz. Aynı şekilde Doğu Akdeniz'deki, Kıbrıs'taki, Ege'deki gelişmelerde ülkemizin haklarını, menfaatlerini sıkı bir şekilde korumadığımızda ileride karşımıza nasıl bir manzara çıkacağını çok iyi biliyoruz.

Diplomaside olduğu gibi ekonomide de sağlam durmamız gerektiğini gayet iyi biliyoruz. Bütün bunların yolu ülkemizin siyasi istikrarından geçiyor. Onun için çok çalışacağız. İşte bunun için 31 Mart seçimleri önemlidir."

"Tam bir Osmanlı tokatını sandıkta atın"

"Birileri ellerini ovuşturarak, belediye başkanlığı seçimlerinin sonuçlarının bizim aleyhimize sonuçlanması için gayret sarf ediyor." değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Şimdi CHP, yanında Kandil'in tayin ettiği, desteklediği HDP var. Benim vatansever, milliyetperver kardeşlerim acaba bu CHP ile el ele, kol kola olan bu Kandil'in desteklediği, bölücü terör örgütünün desteklediği HDP'ye oyunu nasıl verir? İYİ Parti, bir taraftan 'milliyetçiyim' diyor, diğer taraftan da bu hanımefendi bu CHP ile, bu terör örgütünün temsilcisi olan HDP ile acaba nasıl oluyor da el ele, kol kola dolaşıyor.

 

Öbür taraftan Saadet Partisinin bunlarla el ele, kol kola, omuz omuza yürümesini siz anlayabiliyor musunuz? Ben, bütün bu partilere gönül veren kardeşlerime sesleniyorum; Eğer bu vatanı, milleti seviyorsak o zaman gelin bu CHP'ye de diğerlerine de 31 Mart'ta tam bir Osmanlı tokatını sandıkta atın. Bunlar Gezi Olayları'nda sokakları karıştırarak aynı hesabı yapmışlardı ama tokadı yediler mi? Yediler. Bunlar FETÖ'nün, 17-25 Aralık emniyet yargı darbe girişimiyle, hükümeti düşürmeye çalışırken de aynı beklenti içindeydiler. Bunlar PKK'nın çukur eylemleriyle birlik ve beraberliğimize saldırırken de beraberdiler. "

Erdoğan, Gökdere Meydanı'nda düzenlenen AK Parti mitingindeki konuşmasında, 15 Temmuz gecesi Yeşilköy'e Atatürk Havalimanı'na indiğinde saatin gece 00.15 olduğunu ve yüzbinlerin de orada bulunduğunu anımsatarak, "Ama Bay Kemal saat 23.15'te oraya gelmiş, tankların koruması altında, oradan Bakırköy Belediyesine gitmiş ve Bakırköy Belediyesinde de bir taraftan kahvesini yudumlarken diğer taraftan da bizim oraya inişimizi izliyor. Biz F-16'ların, helikopterlerin üstümüzde dolaştığı bir zamanda damadım, kızım, eşim, torunlarım biz beraberce oraya indik. Niye? Milletim nerdeyse biz ordaydık." ifadesini kullandı. 

Hira'dayken Hazreti Muhammed'in yanındaki Ebubekir Sıddık'ın müşrikler geldiğinde ürperdiğini, korkar gibi olduğunu hissettiğini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Müşrikler de baktılar ki kapıda bir örümcek veya örümcekler ağ örmüş. Hemen birbirlerine şunu söylediler; 'Buraya insan girmiş olsa burda böyle bir örümcek ağı olmaz. İçeriye girmeye gerek yok'. Fakat peygamberimiz o esnada ayeti kerime geliyor ve diyor ki, 'korkma ya Ebubekir Allah bizimle beraberdir' diyordu. Daha sonra bunlar çekip gittiler. Vaka bu. 'Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya, yüzüstü çok süründün ayağa kalk Sakarya' dedik ve yola devam ettik. Bursa'yı da tarihinden bugüne böyle görüyoruz." 

"Kimse vatandaşımıza zulmedemez"

Birilerinin dövizle, faizle saldırdıklarını aktaran Erdoğan, "Ne oldu, hiçbir şey olmadı. Şimdi de domates, patates, patlıcan, biber, bunlarla saldırıyorlar. Ne oldu? Biz de bir karar aldık. Dedik ki tanzim satışlarımızı kuruyoruz." dedi. 

Bursa'da da bu konuda başlatacakları bir çalışma olduğunu, detayları konuşacaklarını bildiren Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Çünkü derdimiz şu, kimse vatandaşımıza zulmedemez. Biz de ne yaparız, bunları en ucuz fiyatla, en uygun fiyatla vatandaşımıza getiririz. Marketler, zincir marketler rahatsız oluyorlar, kusura bakmayın. Sen kalkar da bir yıl önceden tarlada bu ürünü satın alıp, ondan sonra da birebir, bire iki bire üç fiyatla benim vatandaşıma satarsan karşında bizi bulursun. Çıkmış birileri ne diyor? Bazıları var ya profesör filan; 'bu serbest piyasaya ters' diyor. O serbest piyasa dediğin senin haftalık 10-15 günlük ürünlerle alakalı değil, o kalıcı ürünlerle ilgilidir. Sen buzdolabında, çamaşır makinesinde bunlarda böyle bir zorlama yaparsan ha doğrudur, o zaman haklısın. Ama bir haftalık, 15 günlük bir üründe sen kalkıp böyle bir zulme gidersen üç kat fiyat çekersen karşında bizi bulursun. Çünkü biz vatandaşımıza depolarda çürütülen patatesleri değil, sarımsakları değil, soğan, patlıcan bunları değil, işte halini görüyorsunuz. Şimdi biz bu kararı aldık ve bir anda fiyatlar ne oldu yarıya indi, daha da inecek. Bizler, üretici ile tüketici arasındaki bu bağı kuracağız."

"İhracatta 170 milyar dolara doğru gidiyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa'da bugün üç yerde tanzim satış noktasının faaliyete geçeceğini vurgulayarak, yakında bunun 10 noktaya ulaşacağını, bakliyat ve temizlik ürünleri gibi fiyatlarda fahiş artışların yaşandığı diğer kalemler için de aynı uygulamaya geçeceklerini belirtti. 

Erdoğan, "Hiç kimsenin milletimize karamsarlık aşılamasına, milletimizin ekmeğiyle oynamasına izin vermeyeceğiz. Bu tür oyunların amacı sebze meyve değil, doğrudan Türkiye ekonomisidir, doğrudan Türkiye'dir. Halbuki ekonomideki dalgalanmanın olumsuz etkilerini büyük ölçüde kontrol altına aldık." diye konuştu. 

Dün cari açık rakamlarının belli olduğunu anlatan Erdoğan, "Geçtiğimiz yılın cari açığı, son 9 yılın en düşük rakamı olan 27,6 milyar dolara geriledi. Cari açığımızın enerji ve altın hariç bakıldığında neredeyse 20 milyar dolar fazla veriyor olması reel ekonominin gücüne işaret ediyor. Güçlüyüz, ihracatta 170 milyar dolara doğru gidiyoruz. Özellikle hizmet ihracatımızın 48 milyar dolara ulaşması, turizm başta olmak üzere, bu alanda elde ettiğimiz başarıların bir ifadesidir." değerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Nevşehir'de Peribacaları'nın orada otel yapıyor. Şu hale bak. Sen ne denli böyle kalkıp da Peribacaları'nın oraya beton yığınlarını sokarsın? Sağolsun Kültür ve Turizm Bakanımı aradım, anında hemen müdahalesi yapıldı. Vali Bey ile de görüştüm ve ertesi gün yıkım başladı. Dedim ki 'buralarda ne kadar kaçak yapı varsa Peribacaları'nın olduğu bölgede, bunların hepsini yıkacaksınız'. Seçimden sonra da ben oradayım." diye konuştu.

Geçen yıl uluslararası doğrudan yatırımlarda bir önceki yıla göre yüzde 14'lük bir artışla 13,2 milyar dolara ulaştıklarına işaret eden Erdoğan, "Halbuki küresel düzeyde doğrudan yabancı yatırımlar, geçen yıl yüzde 19 geriledi. Böyle bir ortamda Türkiye'nin yüzde 14'lük bir artış yakalaması, ülkemiz ekonomisine duyulan güvenin işaretidir." dedi.

"İnancımızdan ve tarihimizden aldığımız güçle dik duruyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir başka haberin de Merkez Bankasından geldiğini, bir ara 80 milyar dolara kadar döviz rezervinin indiğini, Başbakanlığı döneminde 136 milyar dolara kadar çıktıklarını belirterek, "Şimdi tekrar yeniden 98,8 milyar dolara çıkarak yeniden 100 milyar dolar sınırını zorlamaya başladık." ifadesini kullandı.

Geçmişte Uluslarası Para Fonu'na (IMF) 23,5 milyar dolar borç olduğunu, IMF ile ilk anlaşmayı CHP'nin yaptığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "23,5 milyar dolarla biz IMF'e borcu kucağımızda bulduk. Geldiğimizden bu yana ödedik, ödedik ve Mayıs 2013'te 23,5 milyar dolar borcu sıfırladık. Bunu biz yaptık. Merkez Bankası'da o zaman 27,5 milyar dolardı, şimdi oda 100 milyar dolara yeniden tırmandı. Göründüğü gibi ne yaparlarsa yapsınlar, hangi araçları kullanırlarsa kullansınlar, nereden saldırırlarsa saldırsınlar Türkiye'yi durdurmayı başaramıyorlar." diye konuştu. 

Erdoğan, bu milletin sadece rabbinin karşısında, secdede eğildiğini belirterek, "Biz kimseye dikleşmiyoruz, sadece inancımızdan ve tarihimizden aldığımız güçle dik duruyoruz, dimdik ayakta da durmaya devam edeceğiz." dedi. 

"Artık eski Türkiye yok"

Rabia işareti yapan Erdoğan, şunları kaydetti: 

"Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, birbirimizi Allah için seveceğiz. Hep birlikte Türkiye olacağız. Bize yapılan yaptırım tehditlerine hiçbir zaman aldırmayacağız. Bizim önümüzü Malazgirt'te kesebildiler mi? Bu milletin önünü Bursa'nın Edirne'nin, İstanbul'un önünde kesemeyenler, Çanakkale'de, İstikbal harbinde kesemeyenler, bu milletin önünü darbelerle cuntalarla vesayetle kesemeyenler, bu milletin önünü Irak sınırına, Suriye sınırına teröristleri yığarak kesemeyenler, siyasette, diplomaside ekonomide oynadıkları oyunlarla kesemeyenler emin olun bundan sonra da kesemeyeceklerdir. Evet, artık eski Türkiye yok. Fırat Kalkanı'nda, Zeytin Dalı'nda, İdlib'de gereğini yaptık. İnşallah Münbiç'te Fırat'ın doğusunda da bunu yapacağız."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandakilerle "Beraber yürüdük biz bu yollarda" dizelerini seslendirerek, konuşmasını "Durmuyoruz, 45 gün kapı kapı dolaşıyoruz." sözleriyle tamamladı.

Erdoğan, konuşmasının ardından belediye başkan adaylarıyla vatandaşları selamladı. Erdoğan, partisinin seçim şarkılarından olan “Nereden nereye” adlı parçaya da eşlik etti. 

Erdoğan'ın konuşması öncesinde AK Parti İl Başkanı Ayhan Salman, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti Bursa milletvekilleri Efkan Ala ve Hakan Çavuşoğlu da birer konuşma yaptı.

Mitinge Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, MHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Hidayet Vahapoğlu ve MHP Bursa İl Başkanı Cihangir Kalkancı da katıldı.

 

Corendon Alman havacılık sektörünün can simidi oldu
Önceki Corendon Alman havacılık sektörünün can simidi oldu
Hutbe ve resim yarışmalarıyla DİTİB'in 40'ıncı yıl heyecanı
Sonraki Hutbe ve resim yarışmalarıyla DİTİB'in 40'ıncı yıl heyecanı