Eşinden ayrıldıktan sonra vakit geçirmek için gittiği atölyede çini ustası oldu

Söğüt: "Çini sanatıyla ilgilenmek insana huzur veriyor. Bir tabağı bitirmek için çabalayınca, çizince mutlu oluyorsunuz. Ayrı ayrı renklerle renklendirince farklı bir mutluluk yaşıyorsunuz"

Kütahya'da 19 yıl önce vakit geçirmek için çini atölyesine gitmeye başlayan ev hanımı Yıldız Söğüt, kendini geliştirerek çini ustası oldu. 

Bir çocuk annesi 49 yaşındaki Yıldız Söğüt, 19 yıl önce eşinden ayrıldıktan sonra oyalanmak için Fatih Mahallesi'ndeki çini atölyesine gitmeye başladı. Zamanla çini sanatına gönül veren Söğüt, geçen sürede çini ustası Yıldız Özmutaf'tan da işin inceliklerini öğrendi.

Çiniyi geçim kaynağına dönüştüren Söğüt, 2 yıl önce başladığı Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Kütahya Güzel Sanatlar Meslek Yüksekokulu Çini Sanatı ve Tasarımı Programı'nı başarıyla tamamladı.

Kendine özgü tasarımlarla çini sanatına katkı sağlayan Yıldız Söğüt, hemcinslerine de örnek oluyor.

Söğüt, eşinden ayrıldıktan sonra vakit geçirmek için kız kardeşinin çalıştığı çini atölyesine gitmeye başladığını söyledi.

Çiniye oyalanmak için başladığını anlatan Söğüt, "Daha sonra zamanla çini ustası Yıldız Özmutaf bana bu mesleği sevdirdi ve çini sanatının tüm yönleriyle öğrenmeye başladım." dedi.

Çini sanatından kazandığı parayla oğlunun eğitim masraflarını karşıladığını anlatan Söğüt, şöyle devam etti:

"Oğlum şu anda üniversitede öğrenim görüyor. Kendi el emeğim ve göz nurumla kazandığım parayla oğlumu okuttum. Hiç kimseye de muhtaç olmadım. Bir kadın ve yalnız başına bir anne olarak her şeyi unutup çocuğunuz için çalışıyorsunuz. O yüzden de öğrendiğiniz işi çok daha iyi yerlere götürmeye çalışıyorsunuz."

Çalışma hayatı sırasında ortaokul ve lise öğrenimini dışarıdan tamamladığını aktaran Söğüt, daha sonra DPÜ'deki çiniyle ilgili programdan mezun olduğunu ifade etti.

"Çini terapi gibi geldi"

Söğüt, çini sanatının adeta terapi özelliğine sahip olduğuna değinerek, şunları söyledi:

"İlk başladığımda o günkü ruh halimde çini çok sıkıcı gelmişti. Ama zamanla bu sanatla uğraşırken farkında olmadan sanki bir terapideymişim gibi oldu. Bir gün karanfil çiziyorsunuz, bir gün lale çiziyorsunuz, bir gün farklı desenler çiziyorsunuz ve onları rengarenk boyuyorsunuz. Adeta bir terapi gibi oluyor insana. Dertlerinizden sıkıntılarınızdan uzaklaşıyorsunuz. Çini sanatıyla ilgilenmek insana huzur veriyor. Bir tabağı bitirmek için çabalayınca, çizince mutlu oluyorsunuz. Ayrı ayrı renklerle renklendirince farklı bir mutluluk yaşıyorsunuz."

Söğüt, yaptığı çini tabak, vazo ve karolara geleneksel desenlerin yanı sıra kendine özgü çalışmaları da eklediğini kaydetti.

Bakan Dermenciev Türkiye sınırındaki tır geçişlerindeki sorun çözüldü
Önceki Bakan Dermenciev Türkiye sınırındaki tır geçişlerindeki sorun çözüldü
Berlin Büyükelçisi Şen, Solingen'deki yangında yaşamını yitirenlerin yakınlarını ziyaret etti
Sonraki Berlin Büyükelçisi Şen, Solingen'deki yangında yaşamını yitirenlerin yakınlarını ziyaret etti