Dora ablamız: istekleri ve fetvaları

Dora ablamız: istekleri ve fetvaları
Dora ablamız: istekleri ve fetvaları

Hacıören ve Musacık’ta tarih yazan ablamız, okları tüm Yunanistan çapında Batı Trakya’ya çekmeyi başardı ve tüm Yunanistan günlerce bu olayı konuştu. 

Televizyon kanalları gün boyunca bizleri reklam yaptı. Gerçi kendin sor kendin cevap ver tarzı bir tanıtım oldu ama önemli değil, çünkü adamların sordukları her soruya verdikleri bir cevabı var. Zaten cevabını bilmedikleri soruları kendilerine bile sormuyorlar.

Ne demişti Dora abla Hacıören ve Musacık’ta? ‘’Bizi düşünün sizi düşünelim, bize güvenin size güvenelim, bize destek verin size destek verelim hatta buradan köyünüzdeki gençlerden sınır polisi bile tayin edelim. Ne milletvekili çıkardıysanız çıkardınız, şimdi parti çıkarma zamanı, bakın Yeni Demokrasi tek başına hükümet olacak ona göre davranın’’… demişti. 

Vay canına sayın seyirciler
‘’ Ben şahsen çok korktum. Bizi affetmeniz mümkün mü diye sormak istiyorum? Yapmış işte bizimkiler bir cahillik, büyüklük sizde kalsın. Biz günah keçisi olan kart öküzü de bulacağız size söz veriyoruz. 3 yıl karantina günlerinde bizim Trakya’mız için o kadar uğraş vermişsiniz biz emeklerinizin karşılığını dahi ödeyememişiz.

Sizin gittiğiniz bölgeler, yıllardır AB nin en fakir bölgeleri ama önemli değil siz iktidar olduğunuzda zenginleşirler. Bu bölgelere alt yapı da bir türlü ulaştırılamadı, ambulans desen faytonu var atı yok, arabası var şoförü yok, sağlık ocağı var doktoru yok misali uzayıp gidiyor problemler ama, sizin bu konuşmanızdan sonra biz artık eminiz bunların hepsi belki 50 senedir değişmedi ama, siz iktidara geldiğinizde hepsi değişecek. 

Hatta bir dahaki sefere bize de haber verin, yanınıza daha fazla laklakçı ve şakşakçı da gönderelim, ortam kalabalık görünsün, sonra düşman kanalların palyaçosu haline gelmeyelim. 

Hem biliyor musunuz sayın Bakoyanni gerekirse bu seçimlerde bu gittiğiniz köyleri tek tek gezerek kimin kime oy attığını dahi kayıt altına alalım, kim bilir belki ileride bu kişilere ihtiyacınız olur. Hem köylerimizde öyle saklı maklı oy atmak, başka partilere oy kullanmak ne demekmiş yahu, oy namusmuş falan filan, bunların hepsi fasa fiso, insan hakları imiş, ya boş versene sen onları, Dora ablanız kurban olacak size , siz ise arkasından vuracaksınız oldu mu şimdi böyle, bardak sonuna kadar doldu mu? 
Dolduysa eğer o zaman bardağı taşıran son damla olmayacaksın abla. Başında bulunduğun kurumu da rezil rüsva  etmeyeceksin. Yanında sana cevap verebilecek insanlar yok ise de halkı enayi olarak görmeyeceksin. Çünkü bu dünyada kimse sadece emir vermek için veya yönetmek için doğmamıştır. 

Ama bu kadar büyük bir yanlış yapmanız iki şeyi gösterir, ya bu halkı hakikaten aptal zannediyorsunuz, ya da hakikaten gerçekleri unutmaya başladınız. .. 

Dora ablamız için bu küçük yazıyı paylaşmıştık sayfalarımızda, daha sonra İskeçe’den bir avukat Κώστας Γούναρης ( Kostas Gunaris ) daha ciddi bir yazı paylaştı kendi sosyal medyası üzerinden. Biz de oturup tercüme edelim dedik çünkü hakikaten herkesin okuyup da düşünmesi gereken bir olayın içindeyiz aslında. Yani sadece kendi çıkarımızı düşünen satılıklardan mı yoksa azınlık davasında neyin zarar, neyin yarar olduğunu anlayanlardan mı olduğumuza biz karar verelim artık diyorum.

Gunaris yazısına bir soruyla başlamış, ‘’ Trakya’da milletvekillerini Konsolosluk mu seçti yoksa vatandaş mı? ‘’ Bu soruya cevap ararken de aklına daha eski yıllarda azınlık milletvekillerinin aldıkları oyları kıyaslamak gelmiş. Çok da iyi yapmış. Çünkü rakamlar her zaman çok önemli…

Rakamlara baktığımızda aslında her şey ortada . yani son 20 yılda seçilmiş azınlık milletvekillerinin oylarına bir bakalım:

İSKEÇE Bölgesi'nde: 2023 seçimlerinde Hüseyin Zeybek (SYRIZA) 7,686  
Burhan Baran  (PASOK) 3.922 oy almışlar 
2019 da Hüseyin Zeybek 9.622,   
Burhan Baran 2.136 oy 

2015 (Ocak) Hüseyin Zeybek  (SYRIZA)  16.346  
2012 (Mayıs) Hüseyin Zeybek (SYRIZA)  11,246 
2009 Çetin Mandacı (PASOK) 17.271 
2007 Çetin Mandacı ( PASOK) 15,438 ve 
2004 Burhan Baran  (PASOK) 8,753 (seçilemedi)

Şimdi geçelim Rodop iline

 2023 yılında Özgür Ferhat (SYRIZA) 12.650, 
 2023 İlhan Ahmet (PASOK) 6.146 
 2019 İlhan Ahmet (KİNAL) 10.866 

2015 (Ocak) Mustafa Mustafa (SYRIZA) 12.616, 
2015 Ayhan Karayusuf (SYRIZA) 9.559    
2012 (Mayıs) Ahmet Hacıosman (PASOK) 10.766 
Ayhan Karayusuf (SYRIZA) 2.987
İlhan Ahmet ( Bakoyanni’nin partisinden )  10.608 oy almış, çok ilginç.

Dora Bakoyanni Demokratik ittifakı ile politize olup Yunanistan genelinde  %2,55  oranına karşı, Rodop'da  %17.95 alan ve partisi %3'lük barajı geçemediğinden  meclise giremedi ve İlhan Ahmet seçilemedi.

 2009 yılında Ahmet Hacıosman ( Pasok ) 15,407 
İlhan Ahmet (Yeni Demokrasi) 8,224 (seçilemedi)  
2007'de Ahmet Hacıosman 14,906 
İlhan Ahmet (Yeni Demokrasi) 14,172 (seçilemedi) ve 2004 
İlhan Ahmet  ( Yeni Demokrasi ) 13,742 
Galip Galip  (PASOK) 10.062 (seçilemedi)

Belli ki her seçimde azınlık oyları büyük oranda belirli  adaylara yöneltilmiş ve her zaman aynı partiye değil. Bu neden yapıldı ve hala da yapılmaya devam ediliyor? Çünkü azınlık oylarının (sadece Yunanistan'da değil) kendine has özellikleri var. Esasen azınlık vatandaşların (çoğunlukla ideolojileri ve partileri aşan) karar alma merkezlerinde (Parlamento, yerel yönetim vb) "kendi halkından biri ile"  temsil edilme istekleri ile ilgilidir. Ve bu istek konsolosluk tarafından birçok kez güçlendiriliyor.

Soru şu: Bu uygulama yıllardır ve gerçekken, yukarıdaki seçim sonuçlarından kaynaklanarak söylüyorum – neden şimdi çok büyük bir olaymış gibi lanse ediliyor? 

Cevap zor değil. ND için sorun Rodop bölgesinin  haritadaki pembe rengi değil.  Çünkü Rodop ve İskeçe bölgesi 2019'da (çoğunlukta azınlık oyları nedeniyle ) aynı renge boyanmış ve herhangi bir tartışma yaratılmamış. Sorun, Mayıs seçimlerinde Yeni Demokrasi'nin küçük ve aşırı sağ partilere kaçırdığı oylar (yaklaşık %10), Bu oylar, Mayıs seçimlerinden sonra başlayan ve Haziran seçimlerinde sona erecek olan tüm bu azınlık oy tartışmasının aslında başlıca sebeplerinden biri. İşte tam da bu yüzden bu ND, Trakya'yı Türk konsolosluğunun azınlık milletvekillerine verdiği destekle kazanılmış bir galibiyet olarak sunamaz. Bu suçlamalar gerçek değil ve Trakya vatandaşlarını bir bütün olarak görmek lazım, aksi takdirde bunların Yunan devletinin bölgedeki kurumsal varlığını da rencide ettiğini görmek lazım. Bu nedenle sağduyululuk, sakinlik, uzlaşma ve ılımlı bir politika izlemek gerekmektedir . Yunancada bir deyim kullanılır: Denize yaptığın küçük tuvaletin gün gelir yediğin tuzda çıkar. Yani yapılan ve kötü görünmeyen her yanlış gün gelir seni de bulur…

Bölgede yaşayan farklı ırk ve dinden insanlar da aynı şeyi düşünebiliyorlarsa o zaman hakikaten Yeni Demokrasi kurmaylarının bölgede yürütmeye çalıştığı politika yanlıştır anlamına geliyor…

İşin ilginç olan yanı da tüm Yunanistan’da bizim kimliğimiz tartışılırken bizlerden biri de çıkıp , hey arkadaşlar durun bakalım bizim kimliğimiz için biz karar veririz, sizin kimliğinizin bizler tarafından tayin edilmesi nasıl ki hoşunuza gitmeyecekse, o zaman siz de bu sevdadan vazgeçin diyemedi…

Necat Ahmet – Gümülcine – www.necatahmet@gmail.co

İlhan Ahmet Skai TV’ye yaptığı açıklamada: ‘Türk Azınlığı diyemedi’
Önceki İlhan Ahmet Skai TV’ye yaptığı açıklamada: ‘Türk Azınlığı diyemedi’
Lennestadt DİTİB Camii Kur’an kursu öğrencileri çevre temizliği etkinliğine katıldı
Sonraki Lennestadt DİTİB Camii Kur’an kursu öğrencileri çevre temizliği etkinliğine katıldı