Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin son yıllarda ısrarla üzerinde durduğu, birliğe destek verdiği bu konuya ne yazık ki ülkemiz Yunanistan'dan 38 yıldır herhangi olumlu bir cevap gelmemesi insan hakları, demokrasi, azınlık hakları kavramlarına yakışmamaktadır. AİHM'nin 13 yıldır İskeçe Türk Birliği'ne olan desteği, haklı davasını mahkeme kararı ile onaması ve bu konuda yetkilileri kararları uygulamaları için defalarca uyarması ne yazık ki olumlu yönde bir netice ile sonuçlanmamış, kararlar ülkemiz tarafından reddedilmiştir.
Yıllar önce ülkemiz tarafından kabul edilen, resmi ve yasal bir şekilde faaliyet gösteren İskeçe Türk Birliği'ne, dayanaksız gerekçelerle ismindeki "Türk" kelimesinden dolayı mahkemeler tarafından hakkında kapatma kararı verilmesinden, resmiyeti elinden alınmasından günümüze kadar büyük bir haksızlık yapılmış, toplumumuz hayal kırıklığına uğratılmıştır.
Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığının bu topraklarda kendini ifade etmekte özgür, ülkesine bağlı, ülkesinde huzurlu bir şekilde hizmet etmek isteyen tavrı artık karşılık bulmalı ve değerlendirilmelidir. Bu tür yasaklardan, engellemelerden ve Azınlığın tehdit olarak görülmesinden ivedilikle vazgeçilmesi
