Trakya Kalkınma Komisyonu raporunun yazım süresi boyunca azınlık aleyhine görüş beyan etmiş belli başlı kişilerin düşünce ve fikirlerini dikkate alarak bir metin oluşturduğu anlaşılmaktadır. Nitekim söz konusu sadece iktidar partisinin oylarıyla kabul edilmiş olması da bu anlamda manidardır.
Raporda azınlık için yapılan önerilerin çoğunluğunun bir bilinmezlik içerdiği ve somut adımlardan uzak olduğu anlaşılmış, azınlığı kendilerince değişik etnik gruplara ayırarak verdikleri önerilerde, kime neyi layık gördükleri de anlaşılamamıştır.
Raporda yer alan; ‘Yunanistan Lozan Antlaşması'nın hükümlerine, uluslararası hukukun herhangi bir düzenlemesine ve ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin içtihatlarına tam olarak uyar’ cümlesi zaten raporun samimiyetsizliğini de çarpıcı biçimde ortaya koymaktadır.
Batı Trakya Türk Azınlığı ile gerçek ve samimi bir diyalog ve istişare yapmadan, ‘yapıyor gibi görünerek' ortaya çıkartılan bu rapor, ne yazık ki azınlığımızı yok sayan, bizim için, bizim adımıza, ancak bizi dikkate almadan hareket eden zihniyetin bir başka ürünü olmanın ötesine geçememiştir. Umarız bu yanlıştan vazgeçilir ve Batı Trakya Türk Azınlığı'nın sorunlarının çözümü için gerçek anlamda demokratik bir yaklaşım benimsenir.
Bölgenin ekonomik kalkınmasına ve güncel göç sorununa çözüm üretmeyen bu rapor azınlığımız için gerçeklikten çok uzaktır. Özetle yayınlanan rapor daha kendi içinde çelişirken, bunu azınlığa öneri olarak paylaşmak gülünç olduğu kadar hayal kırıklığı da yaratmaktadır.
Bunun haricinde, yine son zamanlarda gündemi yoğun şekilde meşgul eden Cuma günü paydos saati ile ilgili yayınlan genelgeye karşı başlatılan eylemin Encümenler Birliği ve velilerimiz tarafından başarılı bir şekilde yürütüldüğü ve atılan adımların tarafımızca yakinen takip edildiğini belirtmek isteriz. Bu eylem, azınlığımızın Lozan dahil uluslar arası antlaşmalarla garanti altına alınan haklarının gaspına karşı bir mücadele olduğu kadar, din ve vicdan özgürlüğümüze yönelik müdahalelere karşıda bir mücadeledir. Bu şekilde toplumumuzu eskide kalmış bazı ayrışmalar üzerinden yeniden bölme çabası olduğunu görüyoruz. Her kesimden velilerimizin dayanışmasıyla bu çabanın akim kaldığını da memnuniyetle izliyoruz. Bu noktada Encümenler Birliği, öğrencilerimiz ve velilerimizle olan dayanışmamız kesintisiz olarak devam edecektir. Danışma Kurulu olarak Encümenler Birliği’nin alacağı tüm kararları destekleyeceğimiz ve her daim yanlarında olacağımız bilinmelidir.
