Yunanistan parlamentosu, ne yazık ki 2022 yılının bütçesini, tüm toplumları ve dünya ekonomisini derinden etkileyen son yüz yılın en ciddi pandemi sürecinin devam ettiği bir zamanda açıklamaktadır.
Ülkemizin öncelikleri ve ihtiyaçları, elit tabakanın yararına değil halkın menfaatine uygun şekilde belirlenmelidir. Öncelike çocuklarımızın yurtdışında değil, Yunanistan'da başarılı olabilmeleri için gerekli teşvikler verilmelidir. Ülkemizin sosyal açıdan adaletli bir ülke olabilmesi için, merkezi yönetim sisteminden kurtulmalı ve çeşitli bölgesel teşvikler yaratılmalıdır. Ayrıca Avrupa Birliğinin zaman zaman sunduğu yatırım programları devlet idaresi tarafından doğru şekilde kullanılmalı ki topluma faydalı olabilsin.
Doğu Makedonya ve Trakya Bölgesi jeostratejik konumundan dolayı enerji, ulaşım, üretim ve kültür merkezi olabilecek potansiyele sahiptir. Dolayısıyla bölgemize Devlet bütçesinden ayrılan miktarın hayli düşük olması beni tatmin etmemektedir.
Doğu Makedonya ve Trakya Bölgesi için kalkınma amaçlı kurulan Partiler Arası Komite'den beklentilrimiz, bölgemizin sayısız sorunlarına çözüm üreteceği yönündeydi. Fakat Hükümet tarafından bölgemiz için vaat edilen ve tarafımızdan beklenilen kalkınma programı halen açıklanmamış bulunmaktadır. Sonuç olarak, Doğu Makedonya ve Trakya Bölgesi için Partiler Arası Komite'nin kurulması gerçekten kalkınma amaçlı mıydı yoksa sadece azınlığı ilgilendiren kurumsal konuları yönetmek miydi?
Her şeyden önce, üretim ve tarımda yeni teknolojilerden faydalanmamız gerektiği kanısındayım.Bunu ancak kullanılmayan üretim birimlerini kullanılır hale getirerek, büyük altyapı sistemleri oluşturacak projelere yer vererek ve bölgemizin tarım ve üretim sektörünü yeniden yapılandırarak başarabiliriz. Kısacası, yeniliklere ayak uydurmak istersek eğitime önem vermeli ve bilakis güçlendirmeliyiz.
Yunanistanın ekonomisini ayakta tutan turizim sektörü pandemiden ciddi şekilde etkilenmiş bulunmaktadır. Bu yıl turizimdeki gözlemlenen işgücü sıkıntısı,pahalılık ve farklı ülkelerin turizim piyasasına güçlü bir şekilde giriş yapmaları,Yunanistanın bu sektördeki öncülüğünü büyük ölçüde etkileyecek gibi gözüküyor. Tüm bu sebeplerden dolayı turizim sektörünü güçlendirmek için hükümetin iyi bir planlama yapması gereklidir.
Öte yandan, uzun süredir zorluklarla mücadele eden Ulusal Sağlık Hizmetimiz ne yazık ki devletin yıllık bütçesinden gerekli payı alamamaktadır. Maalesef hastahane çalışanlarının, pandemi süreci boyunca göstermiş odukları özveriye karşılık, maaşları halen düşük sevıyede bulunmaktadır. Bu yüzden Hükümet, hastanelerde görevli bulunan hekimlerin ve de sağlık personellerinin maaşlarına zam getirmelidir. Ayrıca tüm sağlıkçıların devlet tarafından belirlenmiş olan Ağır ve Sağlıksız meslekler kategorisine dahil edilmeleri şarttır. Esasen Ulusal Sağlık Hizmetimizin önemli bölümlerine uzmanlaşmış sağlık personeli dahil edilebilmesi için devlet tarafından kendilerine ciddi teşvikler verilmelidir.
Benim için siyaset bir meslek değildir.Pandeminin yoğun olduğu dönemde,yurttaşlarımın vereceği tepkileri bilerek, kendi iyilekleri için camiilerin kapatılması konusunda ısrar ettiğimde, onları korumak için daima mücadele edeceğimi ispat etmişimdir. Bugün bile, iktidarımızın başaramadığını, yani köylerimizde kapı kapı dolaşıp hemşehrilerimi aşılanmanın sağlığımız adına ne kadar değerli olduğunu ve korkularını yenmeleri konusunda ikna etmek için çabalamaktayım.
Ülkemiz ancak özünde siyasi bir irade gösterek bugünkü kapana kısılmış halinden kurtulabilir.Eşi benzeri görülmemiş durumlar yaşıyan, psikolojik olarak çökmüş, yarın için bir umut, bir gelecek arayan tüm vatandaşları dinleyin. İsteklerini duyun ve ciddiye alın artık.
