Medicana International Ankara Hastanesi Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Siren Sezer, Virüs nedeniyle ağır enfeksiyon geçiren hastaların oksijen seviyesindeki düşüşün böbrek dokusunda da oksijen azalmasına yol açtığını söyledi.
Bağışıklık sisteminin yabancı organizmalarla mücadelesi sırasında normal vücut dokularına zarar vermesi anlamına gelen "sitokin fırtınası" yaşayan hastaların böbrek dokusunun direkt zarar görebileceğinin altını çizen Sezer, "Aynı zamanda ağır solunum yetmezliği gelişen hastalarda solunumda su kaybı olmaktadır, hastalar eğer yeterli sıvı desteği almazlarsa vücut susuz kalabilmektedir. Damardan sıvı desteği verilmelidir." diye konuştu.
Sezer, virüs enfeksiyonu sırasında görülen pıhtılaşma probleminin böbrek damarlarını da etkileyebildiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Tüm bu nedenlerde eğer böbrek hasarı gelişiyorsa veya kişi zaten önceden böbrek hastası ise enfeksiyonun daha ağır seyredeceği, yoğun bakıma yatış ve ölüm riskinin daha yüksek olduğu bilinmektedir.
Imperial College of London istatistiklerine göre virüs enfeksiyonu ile yoğun bakıma yatırılan 372 hastanın yüzde 58'inde böbrek hasar bulguları saptandı. Öncesinde böbrek yetmezliği tanısı olan ve yoğun bakıma yatanlarda ise böbrek yetmezliğinin şiddetine göre ölüm riskinin arttığı görüldü."
"Yaşlı, şeker ve hipertansiyon hastaları risk taşıyor"
Prof. Dr. Sezer, virüs enfeksiyonu sırasında, akut böbrek yetmezliğinin yaşlıların yanı sıra şeker ve hipertansiyon tanısı olan ve sitokin fırtınasını ağır yaşayan hastalarda daha sık olacağının bilindiğini vurguladı.
"Hastalar aşılanmayı ihmal etmemeli"
Türkiye'de her 6-7 erişkinden birinin böbrek hastası olduğunun altını çizen Sezer, ülkede 10 milyondan fazla kronik böbrek hastasının olduğunun öngörüldüğünü söyledi.
Sezer, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu kişilerin virüs enfeksiyonunu daha ağır geçirebilecekleri konusunda bilincin uyanması, hastaların aşılanmayı ihmal etmemeleri ve aşılanmanın ve enfeksiyon geçirirken medikal takibin bu hasta grubunda dikkatlice yapılması önemlidir. Böbrek hastalığı tanısı olan hastalarda virüs enfeksiyonu sırası ve sonrasında böbrek hastalığının ağırlaşabildiğini, glomerülonefrit tanısı olanlarda hastalığın aktifleşebildiğini görmekteyiz. Yine hastanede yatan hastalarda geçici proteinüri görülebildiği yayınlanmıştır
