Bochum’da Jens Beuth’a ait eczanede başörtülü birinin çalışmasına bir müşteri kadın mektup yazarak tepki gösterir. Mektubunda başörtüsü taşıyan Müslüman çalışanı görünce dehşete kapıldığını ileri süren müteri, eşiyle birlikte daha önce sipariş etmiş oldukları bir kaç parça ilacı aldıktan sonra eczaneden alışverişi bırakacakları tehdidini savurur.
Başörtülü çalışanın giyim tarzıyla kendisine “seks objesi” demek istediği ve “kocamın bir kaç saç telini görmekle cinselliği hatırlayacağını iddia etmiş oluyor” gibi akla ziyan cümleler kuran kadının mektubuna eczacı Jens Beuth, cevap vermekte gecikmez.
Tamamen önyargı ve bilgisizlik dolu tepkiye şaşırsa da bunun bu şekilde bırakılmaması gerektiğine inanan eczacı, kadının şaşırtıcı tepkisine daha şaşırtıcı mektupla cevap verir ve mektupları da anonim olarak Facebook hesabından yayınlar. Eczane sahibi bu tavrı dolayısıyla kısa sürede tam bir sosyal medya fenomeni haline gelir.
Beuth okul yıllarından hatırladığı müşterisine yazdığı mektuba, “Bir işadamı olarak benden özür dilememi, başörtülü çalışanı kovacağımı, bundan sonra sizinle başka çalışanın ilgileneceğini vs. dememi bekliyorsunuz, ama yanlış.” ifadesi ile başlar.
Beuth mektubunda eczanesinde kişilerin farklı inanç, ayrı renkler, yeme adeti, giyim tarzından saç modellerine tuttukları takımlara kadar liste halinde zıtlıklarını sayarak bunların hepsine müsaade edildiğini yazar. Toplumdaki tüm renklere eczanesinde yer verdiğini ifade eder. Kadının eşi ile artık o eczaneden alış veriş yapmamasına da memnun olduğunu dile getiren eczane sahibi darda kaldığı durumda yine de kendilerine gelebileceğini vurgular.
“Uyum böyle olmaz” diyen kadına Beuth “Evet, uyum böyle gitmez. Onun için toplumun içine girerek uyum sağlamanızı tavsiye ediyorum.” tavsiyesinde bulunur.
Beuth “Hayat başkalarını eleştirmek için ve başkalarına baskı yapmak için çok kısa.” ifadelerini de kullandığı mektubu isimsiz olarak Facebook’ta da yayınlar. Kısa zamanda fenomen olan Beuth’un mektubu 20 bin kez paylaşıldı. Ayrıca onlarca yorumda her kesimden tebrik ve takdirler almaya devam ediyor.
Olayı izleyen başta kadınlar olmak üzere Türkler ise “Üzülerek söylememiz gerekiyor ki, bu anlayış malesef toplumda çok yaygın.” diyor. “Toplumda başörtülülerin nasıl görüldüğüne ve hele iş aramalarda nasıl muamele gördüklerine tipik bir örnek.” tepkisini ilave ediyorlar.
