Avrupa'da ortak yaşam gittikçe daha güç hale geliyor.

Avrupa'da ortak yaşam gittikçe daha güç hale geliyor.

Özellikle farklı kültürlere, inançlara ve etniklere ait olanlara yönelik dışlama, ayrımcılık ve düşmanlık iyice artmış durumda. Avrupalı siyasilerin bazı dışlayıcı mesajları toplumda var olan önyargıları daha da körüklüyor. Bastırılmış korkular, yabancı düşmanlığı, çekememezlik böylece daha rahat bir şekilde ortaya çıkıyor.

Bu durum da Avrupa'yı, Avrupa değerleri olan kardeşlik, birlik ve dayanışma ruhundan hızla uzaklaştırıyor. Ve kıta gittikçe karanlık bir hal alıyor.

Durum Müslümanlar, Türkler için elbette hoş değil. Zira dışlanmışlığın en büyük mağduru biziz. Müslümansanız ve Türkseniz bu toplumda hep kuşkuyla karşılanırsınız. Önyargıların birinci derecede mağduru da elbette biziz.

Ancak sadece biz miyiz bu karanlık ortamın çilekeşleri?

Elbette yerli toplum da bundan olumsuz etkileniyor. Ama tek ve en büyük fark onlar bunun farkında değiller. Farkında olmadan ırkçılık denilen o zehir damarlarına enjekte edilirken toplum yavaş yavaş zehirleniyor. Bunu çok geç anlayacaklar.

Avrupalı gittikçe mutsuz, huzursuz ve kaygılı bir ruh halini alıyor.

Bizler, kendilerini tüm ön yargılara rağmen, tüm dışlanmışlıklara, öketileştirmelere rağmen Avrupalı gören, Avrupa Türkleri olarak bu gelişmeleri sessizce köşemizde izleyemeyiz. İzlemememiz lazım. Her durumu bir fırsat bilip toplumsal ortaklıklarımız olan kesimlere kendinimizi doğru anlatmalıyız.

Konuşmalıyız, diyaloğu eksik etmemeliyiz. Çünkü bunu biz yapmazsak ya önyargılar bizim için konuşur, ya da yerli topumla aramızı açmayı kendine vazife edinen bir takım kirli niyetler devreye girer. Siz onları biliyorsunuz ama biz yine de hatırlatalım. Mesela PKK, mesela FETÖ, mesela ırkçılar, neonaziler....

Allah birliğimizi bozmasın derken, kader birliği yaptığımız, yerli toplumla olan birliğimizi de kast ediyorum. Çünkü birlik gerçekten de o zaman tam manasına kavuşmuş olacak.

Bu niyetle edilen duaya amin diyelim.

 

2020’ye merhaba derken...
Önceki 2020’ye merhaba derken...
Batı Trakya'dan başlayan fırtınalı hayat
Sonraki Batı Trakya'dan başlayan fırtınalı hayat